Arabuluculuk
Konuşuldu
SAÜ Kültür ve
Kongre Merkezi’nde gerçekleşen sempozyuma konuşmacı olarak Adalet Bakanlığı
Arabuluculuk Daire Başkanı Hakan Öztatar ile Uludağ Üniversitesi İktisadi ve
İdari Bilimler Fakültesi’nden emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Zeyyat Sabuncuoğlu
katıldı.
SAÜ Hukuk
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Kalabalık, yaptığı açılış konuşmasında,
arabuluculuk kanununun 2011 yılında çıkarıldığını hatırlattı. Kanunun
çıkarılmasından günümüze gelen süreç içerisinde,kanun gereğince, hukuk
fakültelerine arabuluculuk eğitimi lisansı verildiğini ifade eden Kalabalık,
verilen bu eğitim sonucunda da başarılı olanların Adalet Bakanlığı tarafından
yapılan sınav ile arabulucu olarak atandığını söyledi.
Adalet Bakanlığı
Arabuluculuk Daire Başkanı Hakan Öztatar da konuşmasında, arabuluculuğun ne
olduğu, kimlerin arabulucu olabileceği, arabuluculuğun yararları ve konunun
Türk yargı sistemi içerisinde geldiği nokta gibi konulara değindi. Arabuluculuğun
Türkiye’de 14 Kasım 2013 tarihinden beri uygulandığını kaydeden Öztatar,
arabuluculuğun tarihte Ahilik kültürü aracılığıyla hukuki olmasa da uygulamada
var olduğunu söyledi. Arabuluculuğu, hukuki uyuşmazlıklarda bağımsız ve
tarafsız üçüncü kişi aracılığıyla, tarafların kendi kararlarını vermelerini
sağlayan dostane bir çözüm olarak tanımlayan Öztatar, konunun yargıya
alternatif olarak algılanmaması gerektiğini vurguladı.
Arabuluculuk
sisteminin amacının, uyuşmazlıkları çözmek amacıyla tarafların bir araya getirilmesi
ve birbirlerini anlayarak sorunun kökenine inebilmelerinin sağlanması olduğunu
dile getiren Öztatar, “Arabulucu, tarafların iletişim kurmalarını sağlayan,
uzmanlık eğitimi almış tarafsız ve bağımsız bir kişidir. Günümüzde yaşanan
kavgaların arkasında aslında çoğu dostane bitmeyen anlaşmazlıklar yatmaktadır. Bu
sistem, ilişkilerin devamını sağlayarak bir yandan da toplumsal barışa katkı
sağlamayı amaçlamaktadır” ifadelerini kullandı.
Bu sayede ülke
genelinde 240 adet uyuşmazlığın 235’inin anlaşmayla çözümlendiğini anlatan
Öztatar, “Taraflar yaklaşık yüzde 97,8 oranında arabuluculuğu beğendiler ve bu
sistem içerisinde kaldılar. İşçi ve işveren uyuşmazlıkları en çok çözülen
davalar arasında. Sanayi, ticaret, esnaf odaları ve barolar içerisine
arabuluculuk merkezleri kurmak istiyoruz. Ortaokul ve lise öğrencisi çocuklar
arasında da bu sistemi yerleştirmeye başladık. Çocukların içerisinden gizli
olarak seçtiğimiz arabulucular ile çocuklar arasındaki anlaşmazlıkların da
büyümeden çözülmesini sağlıyoruz. Bu sayede çocukların uzlaşma kültürünü
tanımasını sağlayarak, gelecekteki olası anlaşmazlıklarda çözüm üretmelerini
kolaylaştırmayı amaçlıyoruz” dedi.
Uludağ
Üniversitesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Zeyyat Sabuncuoğlu ise sempozyumda
“Arabuluculukta Davranışsal Yaklaşım” başlıklı bir sunum yaptı. Bir işin hukuki
ve davranışsal olmak üzere iki boyutlu olduğunu söyleyen Sabuncuoğlu,
arabuluculuğun davranışsal boyutu hakkında bilgiler verdi. Arabuluculuğun en
önemli boyutu olan iletişim boyutunu ele alan Sabuncuoğlu, tarafların
arabuluculuk sayesinde mahkeme baskısı olmadan eşit koşullarda rahat bir
şekilde iletişim kurabildiğini ifade etti.
0 Yorumlar