Gruplar Tamam Ya Sonrası


                            Gruplar Tamam Ya Sonrası - 8 Ağustos 2014

       2014-15 Futbol Sezonu Sakarya Amatör Lig grupları belirlendi. SASKF başkanı Hüseyin Kama’sız ilk kura çekimiydi.
   Daha önceki yazımda ne demiştim? Rahmetli Kama’yı zaman zaman eleştirmiştim. 2011 yılında yazmış olduğum “Para verseydik, böyle kura çekemezdik’ adlı köşe yazımda, kuraların gayet adil olduğunu söylemiştim.
   Gençler Ligi’ne daha çok takım katılması gerektiğini, sahtecilik yapan ekipleri önlemek için nüfus kağıdı uygulaması yapılması gerektiğini ve liglere katılmayan takımların hakemler, idareciler ve rakip takımın masraflarını karşılamaları gerektiğini yazmıştım.
   Rahmetli Kama sayesinde Amatörümüze bir dünya takım dahil oldu. Ama futbolumuzda, ne kalite arttı, ne de bir başarı geldi. Grup maçları bitmeden takımlarımızı gruplara yollamasını ve fikstür konusundaki hatalarını dile getirmiştim.
   Geçtiğimiz pazartesi günü, Erenler Amatör Evi’nde yapılan Sakarya Süper Amatör Ligi kura çekimine katıldım. Toplam 24 tane olan Merkez ve ilçe takımlarını, ayrı ayrı gruplara eşit olarak dağıtıldı. A Grubu takımları cumartesi günü sahaya çıktığı zaman, B Grubu takımları da pazar günü sahada olacak. İlçe takımları ise, ligin ilk haftasında karşı karşıya gelecekler. Yani rahmetli Hüseyin Kama’nın başlattığı sistem aynen devamediyor. Bu uygulamaya sözümüz yok. Süper Amatör Lig’de az takım ve yöneticiler uyanık olunca, gruplarda ve fikstürde bir sıkıntı olmuyor.
   Süper Amatör Lig A Grubu’nda daha çok ilçe takımı ve Bölgesel Amatör Lig’de yer almış ekipler var.  B Grubu’nda ise maddi gücü olan ve altyapıya daha çok önem veren ekipler yer alıyor. Yani A Grubu’ndaki maçlarda çatırtı kopacak. B Grubu’ndaki maçlarda heyecan tavana vuracak.
   Şimdi gelelim asıl meseleye. Yani 48 takımın yer aldığı 1nci Amatör Lig grup kuralarına. İzinli olduğum için kura çekimine katılamadım. Süper Amatör Lig’de yapılan uygulamanın, 1nci Lig’de yapıldığını gördüm. Buraya kadar her şey gayet normal. Ancakfikstür konusunda ise, daha önce Amatör Futbolu yönetenleri adil olmaları konusunda uyardım. Bu konuda da takımların tepkilerini gazetemize açıklayarak, amatör spora, gençlere önem veren ekiplerin yanında yer aldım.
   Kama zamanında yapılan hataları dile getirmiştim. Maç bitmeden, takımları gruplara yollamış bir takım, iç sahadaki maçlarının neredeyse tamamını gece oynamıştı. Ama garibim, ASKF ve diğer yöneticilere şirin gözükmeyen ekip, ise o saha benim, bu saha senin, saha-saha dolaşmış, maçlarının çoğunu futbolcularının çalıştığı cumartesigünü oynamak zorunda kalmıştı. İşte ben bu adaletsizliğe karşıyım.
   Tamam yöneticilerimiz fikstürde maçlarda hata yapmış olabilirler, ancak bir de biz kendimize bakalım. Adam ligde 7 kategori varsa, 7’sine katılacak. Sen bir tek A takımının bile 18 kişilik listesini tamamlayamayacaksın. Sonra büyük başkandan otobüs alacaksın. Arkana müdürünü alıp, sahte lisans ile sahada boy göstereceksin.
Senin takımında antrenör lisansı olmayacak. Sonra 3 delege ile oy kullanıp, Amatör sporu yönetenlere sallayacaksın.
   Amatör sporu yönetenlerin iyi niyetini suistimal edeceksin sonra da arkasından atıp tutacaksın. Yok böyle bir dünya. İşte ben bu samimiyetsiz ve sahteci, rant ve muhalefet uğruna, “Gençlere hizmet, amatöre hizmet veriyorum” diyerek etrafına gülücük saçanların karşısındayım.
  Amatör sporda bugünlerde sağlık sorunu patlak veriyor. Evet ben “Serdivan Stadı’nda tek maça bir ambulans, Erenler’de Kalaycı’da 3-4 maçta ambulans yok. Devlet bu hakkı kulüplere vermiyor” dedikçe, amatör spora gönül verenler, “Bana bu konuyu dile getir” diye söylüyorlar. Yazsam-çizsem ne olacak, şifalı suya devam kardeş.
   Şimdi de doktor raporu çıktı. Takımlar isyanda. Gençlere hizmet veren kulüpler, bu uygulama karşısında şaşkınlar. Yok doktorlar çok para istiyormuş, kalp grafiği olması gerekiyormuş. Tamam da bir de madalyonun öbür tarafına bakalım. Sporcumuza bir şey olsa. Hep beraber, ona sağlık raporu veren doktoru topa tutmayacak mıyız?
   Bazıları doktora gidip hazır rapor istiyor. Hem de sporcusunu doktora bile götürmeden. 3-5 yıllık vizesi geçmiş lisanslar ile yeşil sahalarda boy gösteren ekiplere, doktorların, “getirin sporcunuzu bir göreyim” demesi de ağır gelmiş nedense. Sinirimden gülüyorum. Öğretmenin, yaramaz bir öğrencisine yazdığı gibi. Allah ıslah etsin.

Yorum Gönder

1 Yorumlar